04.00 babamın uykusunun en derin olduğu anda yatağa zıplanıp ayak parmakları ısırılacak
04.01 babamın fırlattığı yastık savuşturulacak
05.30 antene tüneyen kargayla düet yapılacak. babamın "kes sesini lan siyami" şeklindeki nazik uyarısı duymazdan gelinecek
07.00 tuvalet kumu etrafa saçılacak.kum tanelerinin halı üzerindeki dağılımına göre fal bakılacak (henüz tarot öğrenemedim de..)
08.00 mutfak penceresine gelen serçelere tuzak kurulacak. yüyecek bulma ümidiyle pervaza konan minik hayvancıklar 'bööö!' diyerek korkutulacak. uçuşan tüylerine bakılarak kıs kıs gülünecek...
08.30 uyku mahmuru banyonun yolunu bulmaya çalışan babamın ayakları arasında dolanıp takılıp düşmesi sağlanacak. boylu boyunca yerde yatan adamın alnındaki şişlik yalanıp özür dilenecek.
08.35 discovery channel i açması için babaya yalvaran gözlerle bakılacak. sonra bengal kaplanlarının çiftleşmesi izlenecek. salyaların halıya akmaması için sık sık yalanacak.
08.45 babamın okuduğu gazetenin köşesi kemirilecek. yetinilmeyecek. digitürk kuponu bir tırnak darbesiyle ortadan ikiye bölünecek.
09.00 evden çıkmak üzere olan babaya yalakalık yapılacak. ayakkabıların üzerine yatılacak. aykkabı çekeceği kaçırılacak. adamın 'tüh be, bütün gün şu hayvanı evde bırakıyoruz, onun için gitmemi istemiyor zavallı' diye vicdan azabı duyması sağlanacak.
09.05 işte vahşi ormanın tam ortasındayım. hihoyt! buranın tek hakimi benim. önce babamın yatağında güzelce kestirmeli.
11.00 çok acıktım. ama canım kuru mama istemiyor. şu saksıdaki çiçeklerin tadı güzel mi acaba?..
12.00 şimdi çalışma zamanı. vakit geçirmeden koltukları tırmalamam lazım. her nedense babam buna çok kızıyor. ama akşam döndüğünde içinde süngerleri çıkmış, postmodern bir oturma grubu gördüğünde beni şefkatle kucaklayacak bundan eminim..
14.00 şöyle birkeç saatlik uyku için çamaşır sepetinden daha uygun bir yer olabilir mi? hele üzerinde ütülenmeyi bekleyen mis gibi yeni yıkanmış çamaşırlar varsa..
17.00 döktüğüm tüyler kanepenin üzerinde harikulade bir desen oluşturmuş. aynısından halının üzerine de yapmalıyım ki takım olsun..
18.00 hayır, bu biblo televizyonun üzerine hiç yakışmıyor (şangırr!) evet, şimdi pek çok küçük biblomuz oldu, ne güzel..
20.00 bu babamın ayak sesi. gidip onu karşılamalıyım. bir filmdeköpeğin sahibine terlik götürdüğünü görmüştüm. denesem mi acaba? yo hayır, bu kokuya daha fazla dayanamayacağım..
20.05 babam yine terlik oyununa başladı. nedense her akşam eve geldiğinde bu oyunu oynamaktan bıkmadı. elinde terlikle beni kovalayıp duruyor. bundan ne zevk alıyorsa?..
21.30 babam yemek yerken masaya çıkmama sinir oluyor. bunu kızarmış gözlerinden ve dudağının kenarındaki beyaz köpüklerden anlamak çok kolay. ama üç yaşında yetişkin bir siyam kedisinin karşısında balık yemeye kalkmadan önce bunu düşünmeliydi.
23.00 babamın kucağından daha rahat bir yer yok. bir de horlamasa.. ööf öf! televizyonu kapatmak yine bana kaldı. kedi miyim hizmetçi miyim anlamadım.
(hürriyet gazetesinden)